2 Kasım 2011 Çarşamba

Night of the Living Dead

Cadılar Bayramı vesilesiyle kimi sitelerin hazırladığı en iyi korku-gerilim filmi sıralamalarından bir film seçelim dedik ve geç kalmış da olsak "Night of the Living Dead" izlemeye karar verdik.
Türkçe'ye "Yaşayan Ölülerin Gecesi" diye çevrilen kült film, 1968'de genç reklamcı George Romero tarafından çekilmiş , başlarda tüm yapımcılardan red alan film, elden ele dolaşırken efsane olmuş ve yapımcılar çekmek için sıraya girmiş, önyargı parçalanıvermiş ve zombiler dünyamıza ikinciye hoşgelmiş (Şöyle ki, ilk zombi filmi 1932'de "White Zombie" ismiyle çekilmiş, başrolünü de Bela Lugosi oynamış). "Living Dead" serisinin ilk filmini bir nevi röportaj şeklinde ele alacağız efendim:


Ş- Öncelikle sormam gerek: Zombilerin bu filmden günümüze evrimi hakkında ne düşünüyorsun?


Ç- Belirgin farklar var, tabii. Misal, Romero'nun "Night of the Living Dead"inden "Land of the Dead"ine kadar her filminde gördük ki Romero'nun zombileri koşmuyor. Daha doğrusu çok hızlı değiller. Ama daha akıllı oldukları kesin; "Night of the Living Dead"de arabanın kapısını açmaya çalışan ya da camı kırmak için kaya kullanan zombiler görmemiz buna örnek. 2000'lerde gördüğümüz zombi filmlerinde zombiler çok daha hızlı hareket edebiliyor ve bu da aksiyon ve gerilimi artırmak için yerinde bir unsur bana göre. Romero filmlerindeki zombilerinin çok hızlı olmaması ama buna rağmen yönetmenin zombiden kaçma sahnelerindeki gerilimi iletebilme başarısı Romero'nun iyi bir yönetmen olduğunun kanıtı, ama ben yine de "Hızlı zombi mi olurmuş!?" diye burun kıvıranlardan değilim. Bu daha çok klasik-yeni nesil olayı kanımca; tıpkı koşmayan Michael Myers ve koşup duran "Scream" serisi katilleri gibi.

Ş-Hareket kabiliyetlerinin dışında bir de makyaj olayı var tabii; bu filmdeki (o günün şartlarıyla) zombi makyajlarının çok daha gelişmişlerini insanlar artık kostümlü partilere giderken evlerinde yapabiliyorlar.
Filmin hikayesini özet geçecek olursak, şöyle denebilir; bir grup insanın (kesin olmamakla birlikte) radyasyon yüzünden ortaya çıkan ve sayıları gittikçe artan zombilerden kaçıp bir çiftlik evine sığınmaları ve dışarıdaki zombilerden kurtulmaya çalışmaları. Bu arada evin içindekilerin arasındaki karmaşık ilişkiler de uzun diyaloglarla desteklenerek anlatılmış. Giriş sahnesinden başlayarak, filmin ilgini çeken, komik ya da başarılı bulduğun yerleri hangileri, peki?

Ç- Ben bazı sahnelerin (Mesela filmin en başındaki zombi-Johnny boğuşması) biraz uzatıldığını düşünüyorum. Öte yandan ben filmdeki parçalanma/yenme sahnelerini başarılı buldum genel olarak. Zombi rolündeki figüranlar "çikolataya bulanmış rosto" yiyorlarmış o sahnede, o yüzden suratlarındaki ifadesizlik başarı sayılabilir. Ayrıca film boyunca "güvenilir kaynak" olarak gösterilen televizyon ve radyonun - dönemi de ele alırsak - tüketim toplumunu eleştiren böylesi bir filmde epeyce önemli iki nesne olduğunu ve yerinde kullanıldığını düşünüyorum.

Filmi teknik olarak düşünecek olursak (Hoş, film amatör sayılabilecek bağımsız bir yapımdı), etkilendiğin şeyler nelerdi? Mesela ben müzikleri etkileyici buldum. 114.000 dolarlık bütçenin 1500'ü müziklere harcanmış ve hakkını vermişler bence.

Ş- Rakamlardan bahsetmişken; film ABD'de 12 milyon dolar, diğer ülkelerde ise toplam 30 milyon dolar hasılat elde etmiş, bütçe/hasılat oranı gördüğünüz gibi muazzam; film bütçesini en fazla katlayan film olarak ünvanını koruyormuş. Müzikler dediğin gibi etkileyiciydi, gerilimi önce müzikle hissettik. Bir de bodrum katından çıkan zombi kızın annesini öldürme sahnesi var ki, 14 kere saplıyor elindekini kadına, yani biz o kadarını görüyoruz. Bunun gibi komik sahneler de kaçınılmaz oluyor tabi o zamanların sinemasının abartma huyunu düşününce. Filmin hikayesi üzerinde durulmayacak kadar klasik ama zombiler bu tarafa hangi yoldan gelmiş görülmesi gerek bence. Senin eklemek istediğin bir şey var mıdır?

Ç - Film hakkında bir bilgi vererek sonlandırayım ben de: Filmde zombi rolünde oynayan figüranlar rolleri karşılığı 1 dolar almış ve kendilerine üzerinde “I was a zombie on ’Night of the Living Dead’ yazan birer tişört verilmiş.

Ayrıca Bu filmi sevenlerin Romero'nun üçlemeyi tamamladığı diğer iki filmini, “Dawn of the Dead“ ve “Day of the Dead“i izlemesi tavsiyedir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder