15 Ocak 2013 Salı

70. Altın Küre Ödülleri Sahiplerini Buldu



Hollywood Yabancı Basın Derneği’nin bu yıl yetmişinci kez dağıttığı Altın Küre Ödülleri, geçtiğimiz gece Beverly Hills’de yapılan törenle sahiplerini buldu. Tina Fey ve Amy Poehler’ın sunduğu törende, En İyi Yönetmen dalında Akademi Ödülleri’ne aday gösterilmeyen Ben Affleck ödül kazanırken, Affleck’in yönettiği ve özellikle yurt dışında pek iyi eleştirilerle karşılanan “Argo” En İyi Film (Drama) dalında ödülü kucakladı. En İyi Film (Komedi-Müzikal) ise fragmanlarından beri tahmin ettiğimiz üzere “Les Miserables” oldu. Cecil B. DeMille Ödülü’ne ise Jodie Foster layık görüldü.


İşte Akademi Ödülleri öncesi bir fikir edinmemizi sağlayan Altın Küre Ödüllerinde, kazananların tam listesi:

En İyi Film (Drama): “Argo”
En İyi Yönetmen: Ben Affleck“Argo”
En İyi Film (Komedi-Müzikal): “Les Miserables”
En İyi Erkek Oyuncu (Drama): Daniel Day Lewis“Lincoln”
En İyi Kadın Oyuncu (Drama): Jessica Chastain“Zero Dark Thirty”
En İyi Erkek Oyuncu (Komedi-Müzikal): Hugh Jackman“Les Miserables”
En İyi Kadın Oyuncu (Komedi-Müzikal): Jennifer Lawrence“Silver Linings Playbook”
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Christoph Waltz“Django Unchained”
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Anne Hathaway“Les Miserables”
En İyi Senaryo: Quentin Tarantino“Django Unchained”
En İyi Müzik: Mychael Danna “Life of Pi”
En İyi Şarkı: “Skyfall”
En İyi Yabancı Film: “Amour”
En İyi Animasyon: “Brave”
En İyi Dizi (Drama): “Homeland”
En İyi Dizi (Komedi): “Girls”
En İyi Erkek Oyuncu (Drama): Damian Lewis“Homeland”
En İyi Kadın Oyuncu (Drama): Claire Danes “Homeland”
En İyi Erkek Oyuncu (TV Filmi/Mini Dizi): Kevin Costner“Hatfields & McCoys”
En İyi Kadın Oyuncu (TV Filmi/Mini Dizi): Julianne Moore“Game Change”
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Ed Harris“Game Change”
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Maggie Smith“Downtown Abbey”.

9 Ocak 2013 Çarşamba

2013’ün En Çok Merak Edilen Filmleri


Uğruna gün saydığımız Hobbit üçlemesinin ilk filmini beyaz perdede izlediğimiz, bir James Bond macerasına daha tanık olduğumuz, Batman üçlemesinin son bulduğu, animasyon dünyasının kısmen vasat geçirdiği, Örümcek Adam’ı başka bir yönetmenin kamerasından gördüğümüz, uyarlamaların çoklukla vizyona girdiği 2012 yılı sona ererken, geçen sene de olduğu gibi bir dahaki  senenin bizce merakla beklenilen ilk 15 filmini kısaca listeyelim dedik. 


15-) “Thor: The Dark World: Serinin ikinci filmini kasıntı Thor’u değil de, The Avengersta seyirciyi kırıp geçiren Loki’yi görebileceğimiz için beklemeye değer görüyorum. Filmin yönetmeni Game of Thronesun bazı bölümlerinin de yönetmeni olan Alan Taylor, başroller ise: Chris Hemsworth, Anthony Hopkins, Natalie Portman, Christopher Eccleston ve ilk filme ilaveten Chucktan tanıdığımız Zachary Levi. Hikaye, Yenilmez Thor’un (Thor ve “The Avengerstan sonra) Dünya’yı ve Dokuz Diyar’ı evrenden önce var olmuş karanlık düşmandan kurtarma maceralarıyla devam ediyor.Thor ve “The Avengerstan sonra Thor evreni kurtarmak için mücadele ediyor: Odin ve Asgard’ın bile karşı koyamadığı bir düşmanla karşı karşıya kalan Thor en tehlikeli ve en kişisel yolculuğuna Jane Foster’la (Portman) yeniden birleşerek çıkacak ve tüm insanoğlunu kurtarmak için her şeyini feda emek zorunda kalacak.  Gösterim tarihi: 1 Kasım 2013. (Ş) 

14-) “Gravity”: Geçen seneki listemizde de yer verdiğimiz film, “Y Tu Mama Tambien”, “Children of Men” ve “Harry Potter and the Prisoner of Azkaban” gibi filmlerle hayranlığımızı kazanmış Meksikalı yönetmen Alfonso Cuaron’un imzasını taşıyor. Cuaron, oğlu Jonas Cuaron ile birlikte senaryoyu da yazmış; başrole ise George Clooney ile Sandra Bullock seçilmiş. Film dünyaya dönerken bir kaza nedeniyle zor anlar yaşayan iki astronotun öyküsünü anlatıyor. Gösterim tarihi: 18 Ekim 2013. (Ç) 

13-) “Pacific Rim”: Pek sevdiğimiz yönetmen Guillermo del Toro’nun yönetmenlik koltuğunda oturduğu bilim-kurgu türündeki filmin başrollerinde Idris Elba, Charlie Hunnam ve Rinko Kikuchi oynuyor.  Filmin hikayesi ise şu şekilde: İnsanlık uzaylılar tarafından tehdit altındadır ve Jaegers ismi verilen robotları kullanarak Kaiju ismi verilen dev yaratıklarla savaşacaklardır... Tanıdık geldi değil mi? Bakalım Cameron amca mı teknolojinin nimetlerinden daha iyi yararlanmış yoksa del Toro mu? Gösterim tarihi : 12 Temmuz 2013. (Ş) 
12-) “World War Z”: Yayınlanan fragmanına seyirci burun kıvırmış olsa da, işin arkasında Max Brooks gibi bir yazarın çoksatan romanı olduğu ve oyuncu kadrosunda filmin yapımcılığını da üstlenen Brad Pitt ile Matthew Fox, David Morse ve Mireille Enos gibi isimler bulunduğu için bu filmi de merakla bekliyoruz. Kendisi ayrıca şimdiye kadarki en büyük bütçeli zombi filmi olacağından bayağı etkileyici sahneler izleyeceğiz gibi görünüyor. Marc Forster ve senaryoya sonradan müdahil olan Damon Lindelof’un bu kez hayal kırıklığına uğratmamasını umuyoruz. Gösterim tarihi: 21 Haziran 2013. (Ç) 

11-) “Oz: The Great and Powerful”: Herkesin aşina olduğu Büyücü Oz’un hikayesini bir de Spider-Man üçlemesinden tanıdığımız Sam Raimi’den izleyeceğiz. Başrollerde ise yine Spider-Manve127 Hoursdan tanıdığımız James Franco, Mila Kunis ve Michelle Williams oynuyor. Filmin hikayesi ise şöyle: Küçük bir sirkte, büyücülük numaralarıyla hayatını kazanan Oscar Diggs, yaşadığı Kansas kentinin sıkıcılığından kurtulmak isterken kendisini eğlenceli Oz Ülkesi’nde buluverir, nice maceradan ve sınanmadan sonra güçlü Oz Büyücüsü’ne dönüşür hem de eskisinden daha iyi bir insan olur. Gösterim tarihi: 8 Mart 2013 (Ş) 

10-) “The Wolverine”: Jackman ile “The Fountain”da da çalışan Darren Aronofsky projeden çekildiğinde birçok hayran üzüldü üzülmesine, ancak bu filme duyduğumuz merakı azaltmıyor. Japonya’da geçen film, bir kez daha Logan rolünde izleyeceğimiz Hugh Jackman’ın da pek sevdiği 1982 tarihli çizgi romandan uyarlanmış. Yönetmen, Hugh Jackman ile “Kate and Leopold”da da çalışmış olan ve “Identity”, “Knight and Day”, “Walk the Line”, “3:10 to Yuma” gibi değişik türdeki yapımlarda imzası bulunan James Mangold. Gösterim tarihi: 26 Temmuz 2013. (Ç) 

9-) Twelve Years A Slave: Hunger ve Shame gibi muhteşem filmleriyle gönüllerimizi fethetmiş yönetmen Steve Mcqueen’i yeniden yönetmen koltuğunda görmek heyecan verici, başrollerde ise Sherlock olarak bilip sevdiğimiz Benedict Cumberbatch, Brad Pitt ve yönetmenin favori oyuncusu Michael Fassbender oynuyor. Bu kadrodan sonra hala hikayeyi merak ediyorsanız:  Film Solomon Northup’ın hayatını konu alıyor; Northup özgür bir insanken 1853 yılında kaçırılıp köleleştirilmişti. Gösterim tarihi: 6 Eylül 2013. (Ş) 


8-) “Star Trek Into Darkness”: Hayranların, seyircinin ve eleştirmenlerin bağrına bastığı 2009 yapımı ilk filmden sonra, Abrams eski kadroyu tekrar topluyor (Yalnız bu kez Leonard Nimoy yok galiba), kötü adam kontenjanını yıldızı (Tam da yerinde kullanılan bir kelime oldu) iyiden iyiye parlayan Benedict Cumberbatch ile dolduruyor ve devam filmini son derece merak uyandıran bir fragman ile hayranları iyice gaza getiren görsellerle tanıtıyor. “The Hobbit: An Unexpected Journey” öncesi gösterilen 3 boyutlu IMAX tanıtımı ise müthiş. Seri için ölüp bitmesek de filmi merakla bekliyoruz. Gösterim tarihi: 7 Haziran 2013. (Ç) 


7-) “Iron Man 3”Yarattığı alaycı karakterlerle hayran kitlesini geliştiren Robert Downey Jr.’ı dördüncü kez Tony Stark olarak izleyeceğimiz filmin yönetmenliğini ise ilk iki filmiden farklı olarak (Jon Favreau) yine Robert Downey Jr.’ın başrolünde oynadığı Kiss Kiss Bang Bangten tanıdığımız Shane Black üstleniyor. Serinin bu filminde kötü adamımız “the Mandarin” usta oyuncu Ben Kingsley 
 tarafından canlandırılıyor. Gösterim tarihi: 3 Mayıs 2013. (Ş) 

6-) “Sin City: A Dame to Kill For”: Yeteneği tartışmasız olsa da bazı filmleriyle kafamızı çok karıştıran Robert Rodriguez, üstat Frank Miller’la birlikte çektiği ve kadim dostu Quentin Tarantino’yu da konuk ettiği 2005 tarihli filmden 8 yıl sonra, Miller ile tekrar kamera arkasına geçiyor. Brittany Murphy ve Michael Clarke Duncan aramızdan ayrıldığı için yerlerini başka oyuncular aldı, ancak ilk filmden Mickey Rourke, Jessica Alba, Clive Owen, Rosario Dawson, Jaime King, Michael Madsen gibi isimleri bu filmde de izleyeceğiz. Ayrıca en son “The Dark Knight Rises”, “Looper” ve “Premium Rush”ta karşımıza çıkan Joseph Gordon-Levitt de kadroda. Dediğimiz gibi yeteneği tartışmasız olan Rodriguez’in aynı zamanda filmin müziklerinde, görüntü yönetiminde ve kurgusunda imzası var. Gösterim tarihi: 4 Ekim 2013. (Ç) 


5-) “The Great Gatsby”: Oskara şimdiden göz kırpan filmin yönetmeni ve senaristi Moulin Rouge ve Australiadan tanıdığımız Baz Luhrmann. Başrollerinde ise Leonardo DiCaprio, Isla Fisher, Carey Mulligan ve artık özlediğimiz Tobey Maguire yer alıyor. Filmin senaryosu aynı adlı meşhur romandan uyarlanmış: Fakir ama hırslı olan Jay Gatsby (DiCaprio) savaş sırasında tanıdığı zengin ve güzel Daisy’i (Mulligan) unutamaz. Savaş sonrası inanılmaz bir servet elde eden Gatsby’nin tek düşü Daisy’le birlikte olmaktır. Gatsby Daisy’nin New York, East Egg’deki villasının tam karşısına bir villa yaptırır. Komşusu Nick Carraway’in (Maguire) yardımı ile Daisy ile yeniden görüşmeye başlar, ama Daisy zengin Tom Buchanan (Joel Edgerton) ile evlidir. Ülkemiz dizileri tadında hikayenin sonunu ise şu vakit öğreneceğiz: 17 Mayıs 2013. (Ş) 


4-) “Monsters University”: Şu sıralar ABD’de yeniden gösterime giren (Bu kez 3 boyutlu tabii) Akademi Ödüllü “Monsters Inc.”in devam filmi, Mike Wazowski (Billy Crystal) ve Sulley’nin (John Goodman) üniversite zamanlarındaki çekişmelerini ve nasıl dost olduklarını anlatacak. Yani Pixar ilk kez bir öncüle imza atıyor. Seslendirme kadrosunda Crystal ve Goodman’a Steve Buscemi yine eşlik ediyor, ayrıca Frank Oz’un sesini “Star Wars Episode 3: Revenge of the Sith”ten beri ilk kez duyacağız. Gösterim tarihi: 21 Haziran 2013. (Ç) 


3-) “The Lone Ranger”: Karayip Korsanları serisiyle beğenimizi kazanmış yönetmen Gore Verbinski yine Johnny Depp’i oyuncu kadrosunun başına eklemi, onun dışında pek sevgili Helena Bonham Carter ve “The Social Networkteki züppe ikizleri başarıyla canlandıran Armie Hammer başrollerde yer alıyor. Film, Asıl adı John Reid olan Lone Ranger lakaplı bir kovboyun yardımcısı Tonto ile haksızlıklara karşı verdiği mücadeleyi anlatıyor. Kovboy demişken, Verbinski’nin 2011’de çektiği muhteşem animasyon Rangoyu izlemediyseniz, izleyin deriz. Gösterim tarihi: 5 Temmuz 2013 (Ş) 


2-) “Man of Steel”: Yönetmen çok sevdiğimiz Zack Snyder, senaryoya katkıda bulunan isim Christopher Nolan, müzikler de üstat Hans Zimmer’a ait olunca, merakın ayyuka çıkmaması zaten mümkün değil. Clark Kent’e “Immortals”da izlediğimiz ve role yakışmış gibi görünen Henry Cavill hayat veriyor. Kadroda ayrıca Russell Crowe, Amy Adams, Diane Lane, Kevin Costner var. Film biraz “Batman Begins”i anımsatsa da heyecanla bekliyoruz. Gösterim tarihi: 21 Haziran 2013. (Ç) 


1-) “The Hobbit: The Desolation of Smaug”: Hobbit’e karşı olan sevgimizi, heyecanımızı yeterince gösterdiğimizi düşünüyoruz. İlk film eser derecede hayal kırıklığı içerse de, Peter Jackson’a bize Orta Dünya’dan haberler getirdiği için minnettarız. Serinin ikinci filmi Erebor’a korku salan ejderha Smaug’un cüce dostlarımız ve pek tabi Bilbo’yla olan macerasını anlatacak. Başrollerde yine Sir Ian McKellen, pek sevgili Martin Freeman ve Richard Armitage yer alıyor. Gösterim tarihi: 13 Aralık 2013. (Ş)
 

8 Ocak 2013 Salı

“Spaced”



Simon Pegg ve Jessica Stevenson’ın yazdığı ve başrolde oynadığı, ünlü yönetmen ve ikilinin sıkı dostu Edgar Wright’ın yönettiği “Spaced”, 1999-2001 yılları arasında yayınlanmış iki sezonluk bir İngiliz komedi dizisi. Toplam on dört bölümden oluşan dizi, Londra’da yaşayan ve ev arkadaşı olmak durumunda kalan iki geleceği belirsiz kimsenin öyküsünü anlatıyor. 

Yönetmen Edgar Wright, sinemada özellikle son yıllarda ismini sıkça duyduğumuz bir isim. “Shaun of the Dead”, “Hot Fuzz”, “Scott Pilgrim vs. The World” gibi filmlerle gayet olumlu eleştiriler alan Wright, “Shaun of the Dead” ve “Hot Fuzz”ın başrolüne bu dizide de birlikte çalıştığı Simon Pegg ve Nick Frost’u koymuştu zaten. Şu sıralar Marvel Comics uyarlaması “Ant-Man”le uğraşan Wright, 1999’da başlayıp iki sezon süren “Spaced” içinse “It’a show by geeks, for geeks” cümlesini sarf etmiş. Haksız da değil: “Spaced”; birçok filme öykünen ve göndermeleriyle birçok ‘geek’i mest etmiş olan, harika kurgusuyla da meraklısına resmen ders veren sürreal bir komedi dizisi. 

Dizi, yazar olmak için çırpınan Daisy Steiner (Jessica Stevenson) ile başarısız çizer Tim Bisley’nin (Simon Pegg) bir kafede tuhaf bir şekilde tanışıp ev arkadaşı olmalarıyla başlıyor. Maddi durumları nedeniyle kendilerine uygun bir daireyi zar zor bulan ikili, birbirlerini yeni tanıyan iki arkadaş olmalarına rağmen Marsha Klein (Julia Deakin) adlı bir kadına çiftmiş gibi rol yapmak zorunda kalıyor, çünkü Marsha’nın verdiği ilanda dairenin yalnızca çiftlere verilebileceği yazıyor. Marsha onları kiracı olarak kabul edince beraber yaşamaya başlayan Tim ve Daisy’nin hikayesi, az evvel de belirttiğimiz gibi birçok popüler kültür referansıyla dolu, sürrealist bir eksende ilerliyor. Ayrıca umursamaz Tim ve kariyerinde iyi bir yere gelebilmek için didinen Daisy’ye, mırıldanarak konuştuğu için ne dediği zor anlaşılan alt komşuları, tuhaf ressam Brian Topp (Mark Heap), Tim’in orduda yer almak için elinden geleni yapan şişko dostu Mike Watt (Nick Frost) ve Daisy’nin süslü püslü ve biraz sinir bozucu arkadaşı Twist Morgan (Katy Carmichael) da eşlik edince, seyirci son derece özgün ve komik diyaloglarla dolu sahnelere gark oluyor. Bir de iki sezon boyunca yalnızca iki bölümde karşımıza çıkmış olan dans tutkunu Tyres O’Flaherty (Michael Smiley) karakteri var ki, insan kendisinin başrolde olmayışına üzülüyor. 

Daha önce belirttiğimiz üzere harika bir kurguya sahip olan “Spaced”de birçok yapıma gönderme mevcut. Öyle ki, bir süre sonra esprileri ve referansları kaçırmamak için gözünüzü-kulağınızı dört açmak durumunda kalıyorsunuz. Yapım Edgar Wright’ın hayranı olduğu Sam Raimi filmleri “Evil Dead” ve “The Quick and the Dead”den (tabii ki) “Star Wars”a, Scooby-Doo’dan “The Shining”, “One Flew Over the Cuckoo’s Nest” ve “Pulp Fiction” gibi klasiklere neredeyse her dakikasında saygı duruşunda bulunuyor. Saymakla bitmeyecek göndermelerin tamamı için şuraya göz atabilirsiniz (Dikkat: Sürprizbozanlar içerebilir!).


İkinci sezonun ardından üçüncü sezonunun da yayınlanacağı duyurulan “Spaced”in ekibi, sonradan bundan vazgeçti. Ancak “Spaced” yine de, yalnızca iki sezon sürmüş olmasına karşın hayranlarının bağrına bastığı ve birçok klasikleşmiş sahneye sahip bir dizi. İngiliz komedisinden hoşlananlara, türün meraklılarına ve Wright-Pegg-Frost üçlüsünün işlerinin hayranı olanlara gözü kapalı önerilir. Yazımızı Tim Bisley’nin harika cümlesiyle noktalayalım: 

“They say the family of the 21st century is made up of friends, not relatives…”