27 Eylül 2011 Salı

Anansi Boys

“It begins, as most things begin, with a song.”

Anansi Boys, hayal gücümüzün sınırlarını genişleten yazarlardan biri olan  Neil Gaiman’ın  2005 yılında yayımladığı romanı.  Anti kahraman tanımına birebir uyan Fat Charlie Nancy’nin babasının(Anansi) ölüm haberini almasıyla başlayan roman, bir erkek kardeşi olduğunu öğrenmesi ve onunla tanışmaları hikayesi üzerinden ilerliyor. Eğer fantastik hikayeler ilginizi çekiyorsa ve gerçekten gülmek istiyorsanız, bu kitabı okumalısınız derim.

26 Eylül 2011 Pazartesi

Dexter: "It's Hammer Time!"

Not: Bu yazıyı altıncı sezonun ilk bölümünü izlemeyenlerin okuması önerilmez.

- So, it’s begun?
- Yes, it’s begun…

En sevdiğimiz seri katil Dexter Morgan sonunda geri döndü. Hem de beklenenden bir buçuk hafta erken; Showtime’ın 2 Ekim 2011 Pazar gecesi yayınlayacağını duyurduğu “Those Kinds of Things” isimli bölüm internete sızınca malum sitelerde de paylaşıldı. Zaten Aralık 2010’dan beri bekleyip sabırsızlanan hayranları da bir buçuk hafta daha beklemeyeceği için bu durumdan bayağı memnuniyet duydu.

23 Eylül 2011 Cuma

THE FALL


Tarsem Singh’in deyim yerindeyse bizlere görsel bir şölen sunduğu film, ailesiyle birlikte portakal toplarken ağaçtan düşüp kolunu kıran küçük bir kızın (Alexandria) ve dublörlük yaparken bir kaza geçiren ve bacaklarını kullanamaz hale gelen, böylece intihar meyillisi olan genç bir adamın(Roy) hikayelerinin hastanede kesişmesini ve bir masala dönüşmesini anlatıyor. Neredeyse her karede kendine hayran bırakan kontrast, ışık, renk, kompozisyon Tarsem’in sinema dehasını kanıtlar nitelikte. Anlatılan hikayenin güzelliği bir kenara o karelerin güzelliğini ve hayal gücünün ekrana nasıl yansıyabildiğini görmelisiniz. Filmin müziklerine baktığımız zaman ise film boyunca çalan müzik Beethoven'ın 7. Senfonisi, II: Allegretto’dan alıntı. Velhasıl, filmin tüm bileşenleriyle sınıfı geçtiğini ve izlenmesi gerektiğini söyleyebilirim. İşte bu da fragmanı:


20 Eylül 2011 Salı

If Not Now, When?

Amerikalı muhteşem grup Incubus, uzunca bir sürenin ardından nihayet yeni albümleri ile karşımızda. Zaten iyiden iyiye sabırsızlanmaya başlamıştık çünkü (Haziran 2009’da yayınladıkları ‘best of’ albümü “Monuments and Melodies”i saymazsak) bir önceki albümleri “Light Grenades” yayınlanalı neredeyse beş yıl olmuş. Beş yıl, dile kolay.

17 Eylül 2011 Cumartesi

Blink-182 geri dönüyor!


Thor

NOT: Bu yazı, filmin gidişatı hakkında bazı bilgiler içermektedir. İzlemediyseniz okumamanız önerilir.

Deneyimli sinemacı Kenneth Branagh'ın yönettiği "Thor"da, Thor (Chris Hemsworth) ile Jane Foster (Natalie Portman) arasında şöyle bir diyalog var:

Thor: Beni garip mi buluyorsun?
Jane: Evet.
Thor: İyi anlamda mı kötü anlamda mı?
Jane: Henüz emin değilim.

Bu diyalog benim filme karşı duygu ve düşüncelerimle örtüşüyor aslında: "Thor", garip bir film. Fakat iyi anlamda mı kötü anlamda mı olduğuna karar vermek için insanın önce durup biraz düşünmesi gerekiyor.

16 Eylül 2011 Cuma

Eleştiri başlasın!

Ev(ren)deki herkes yataklarına çekilip uykuya daldıktan sonra bilgisayar başına geçip şimdinin eskisi Msn Messenger'da yeni-eski, iyi-kötü film, müzik, kitap, dergi, fotoğraf ne bulursak paylaşıp eleştirirken, yine bir gece yarısı, dedik ki bir blog da biz açalım.
Bilinmelidir ki, bu sayfada özeleştiri yapılmayacaktır. Tarafımızdan özeleştiri her gün saatlerce yapılmaktadır ve o söylenenler/yazılanlar toplanıp bir eleştiri yazısı haline getirilse, biz dahil kimse okumaz. O yüzden kendimiz haricinde her şeyi/herkesi eleştirmeye başlıyoruz:
Sinema, televizyon dünyası, müzik, yiyecek, içecek ve şu anda aklımıza gelmeyen daha nicesi...