“It begins, as most things begin, with a song.”
Anansi Boys, hayal gücümüzün sınırlarını genişleten yazarlardan biri olan Neil Gaiman’ın 2005 yılında yayımladığı romanı. Anti kahraman tanımına birebir uyan Fat Charlie Nancy’nin babasının(Anansi) ölüm haberini almasıyla başlayan roman, bir erkek kardeşi olduğunu öğrenmesi ve onunla tanışmaları hikayesi üzerinden ilerliyor. Eğer fantastik hikayeler ilginizi çekiyorsa ve gerçekten gülmek istiyorsanız, bu kitabı okumalısınız derim.
Fat Charlie, sevmediği bir işe, sevdiğini sandığı bir nişanlıya ve şişman olmamasına rağmen babası yüzünden böyle bi lakaba sahiptir, yani hayatı olabildiğince berbat ve sıkıcıdır. Düğün planları yaparken, görüşmediği babasının ölüm haberi gelir ve cenazede eski komşularından babasının bir tanrı olduğunu ayrıca Spider isminde bir erkek kardeşi olduğunu öğrenir. Garip ve yaşlı komşularından biri kardeşine ulaşabilmek için bir örümceğe fısıldamasının yeterli olduğunu söyler . Charlie ilk gördüğü örümceğe fısıldar kardeşini görmek istediğini ve böylece olacaklara kapı açar. Zira, Spider, Fat Charlie’de eksik olan özelliklerin tamam olduğu bir kardeştir; utangaç değildir, çekicidir,beceriklidir ama tam bir baş belasıdır. Öyle ki Charlie’nin elinden işini, nişanlısını yani hayatını alır.
"So," she said. "You met your brother."
"You know," said Fat Charlie, "you could have warned me."
"I did warn you that he is a god."
"You didn't mention that he was a complete and utter pain in the arse, though"
"You know," said Fat Charlie, "you could have warned me."
"I did warn you that he is a god."
"You didn't mention that he was a complete and utter pain in the arse, though"
Charlie olanlar sonucunda Spider’ı uzaklaştırsın diye Anansi’nin düşmanı olan bir tanrıyla(Bird Woman) kardeşinin hayatı üzerinden anlaşma yapar. Fakat sonra eski komşularından Spider ve kendi ile ilgili tuhaf bir gerçek öğrenir ve bu Charlie’yi Spider’ı kurtarması için teşvik eder. Hem artık nişanlısını değil Spider sayesinde tanıştığı Daisy’i sevmektedir ve patronu Grahame Coats kendi yaptığı yolsuzlukları onun üzerine yıkmış, polise şikayet etmiştir; yani geri alacağı bir şey kalmamıştır. Kardeşini geri getirmek için Gaiman’ın eşsiz anlatımıyla komik bir hal alan, komşu teyzelerin hazırladığı tuhaf voodoo ayiniyle tanrıların diyarına gider. Her karakter için tatmin edici birer sonun olduğu hikaye, buradan sonra müthiş bir tempoyla ilerliyor.
Charlie ve Spider hakkında komşu teyzelerden öğrendiğimiz tuhaf gerçek bana Dövüş Kulübü’ndeki kendine doğru zorla çıkılan yolculuğu çağrıştırdı( 2 zıt karakter). Konusu özgün, kurgusu sağlam, karakterler olay örgüsüne başarıyla işlenmişler; sonunda şaşırtmasa da sürükleyici bir roman.
Otobüste dahi pervasızca gülmeme sebep olan Neil Gaiman’ın anlatımına hayran kaldığımı bi kez daha tekrar etmek isterim. Kendisi şöyle bir laf da etmiş kitapta, ana fikir niteliğinde;
“Each person who ever was or is or will be has a song. It isn't a song that anybody else wrote. It has its own melody, it has its own words. Very few people get to sing their song. Most of us fear that we cannot do it justice with our voices, or that our words are too foolish or too honest, or too odd. So people live their song instead.”
Kitabın filme uyarlanma süreci işliyor fakat Gaiman mini tv serisi olarak uyarlanmasının uygun olacağı görüşündeymiş. Yazarın çok satan kitabı American Gods’ın mini tv serisi uyarlamasının HBO’da 2013’te başlayıp altı sezon olarak yayınlanacağını da buradan hatırlatmakta fayda var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder