Efsane Replikler – 6 “Good morning, and in case I don't see ya, good afternoon, good evening, and good night!”

Şahane yönetmen Peter Weir’in seyirciye hayat, işi sinema olanlara da yönetmenlik dersi verdiği film “The Truman Show”un unutulmaz repliğidir. Aslında düşünmeye başladığınız anda filmden birkaç efsane replik gelir aklınıza, ama bu repliğin vuruculuğu ve filmi izlerken bıraktığı etki başkadır.

Arada sırada tuhaf cümleler sarf eden eşi Meryl ile yaşayan ve komşularıyla/arkadaşlarıyla iyi geçinen sevimli insan Truman Burbank, yıllar önce öldüğünü sandığı babasıyla bir gün hiç beklemediği bir şekilde karşılaşınca çok büyük bir sırra vakıf olur: Yaşadığı kasaba aslında devasa bir set, hayatı aslında bir televizyon programı ve kendisi de bu televizyon programının başrol oyuncusudur… Filmde çok iyi bir oyunculuk sergileyen ve bu rolüyle Altın Küre kazanan Jim Carrey’nin oynadığı Truman’ın ağzından birkaç kez duyduğumuz bu replik de, özellikle son sahnede Truman dillendirdiğinde çok farklı ve anlamlı bir boyut kazanıyor. Bu repliği ayrıca bir alt metin ve kültürel eleştiri olarak seyirciye sunan yapım, kesinlikle izlenmesi gereken ve değeri yeteri kadar bilinmemiş bir seyirlik olarak sinema tarihine geçti bize göre.


Bu hafta doğum gününü kutlayan ve 50 yaşına basan aktör/komedyen Jim Carrey’ye de mutlu yıllar diliyoruz efendim.