5 Mart 2012 Pazartesi

“Bridesmaids”

Kristen Wiig, daha çok televizyondan tanınabilecek bir isim. Beyaz perdede de daha çok animasyonlardaki seslendirmeleriyle biliniyor (Kendisi geçen yıl “How to Train Your Dragon” ve “Despicable Me”de seslendirme yaptı). Akademi Ödülü adaylığı da bulunan Wiig, yine dizilerden tanınan ve birçok başarılı Amerikan dizisinin (“Freaks and Geeks”, “30 Rock”, “Arrested Development”, “Mad Men”, “The Office” gibi) yönetmenliğini yapmış Paul Feig ve Hollywood’da son zamanlarda perdeye aktardığı komedi filmleriyle hayran kitlesini sağlamlaştırmış Judd Apatow ile işbirliği işine girdi ve bu yılın sürpriz komedisi “Bridesmaids” ortaya çıktı.



“Bridesmaids”, ilk bakışta özellikle genç kızların ve kadınların izlemekten pek hoşlanacağı, eğlenceli bir evlilik komedisi gibi görünüyor olabilir, fakat işin aslı hiç öyle değil. Filmin senaryosunu da yazan Kristen Wiig’in başrolde olduğu yapım, Annie Walker adlı bir kadının trajikomik hikayesini anlatıyor. Yıllar önce bir pasta fırını açan Annie, bu işinde başarısız olmuştur. Hayatında hiçbir şeyin doğru gitmediğini fark eden Annie’nin en yakın arkadaşı Lillian (Maya Rudolph) nişanlanınca, Annie çok sevinir ve üstüne bir de Lillian’ın baş nedimesi olacağını öğrenir. Ama nişan töreninde tanıştığı ve Lillian’ın birden bire en iyi arkadaşı olduğunu iddia eden zengin ve profesyonel Helen (Rose Bryne), onun bel bağladığı bu baş nedimeliği de elinden alacak gibi görünmektedir…

Az önce de söylediğimiz gibi “Bridesmaids”, beklenmedik bir şekilde bu senenin en başarılı filmlerinden biri oldu. 30 milyon dolarlık bütçesine karşın yalnızca ana vatanı Amerika’da 170 milyon dolar hasılat yapan filmin dünya hasılatı 300 milyon dolara yaklaştı. Ayrıca eleştirmenler nezdinde de epey beğenildi ve sinema dünyasının en prestijli ödüllerinde (BAFTA, Altın Küre, Oscar) adaylık elde etti.


Aslında filmi izlediğinizde bu başarının da, gelen ödül ve adaylıkların da haksız olmadığını görebilirsiniz. Gücünü Annie Mumolo ve Kristen Wiig’in usta işi kaleminden alan filmin Oscar’a ve BAFTA’ya da aday olan senaryosu gerçekten takdire şayan. Öyle ki, film bu tür filmleri hiç sevmeyen izleyiciyi dahi en az birkaç sahnede güldürmeyi başarıyor. Olay örgüsü de, karakter yaratımı da çok başarılı. Aynı zamanda oyuncularına da bel bağlayan yapımda, tüm kadro çok iyi iş çıkarmış. Yazının başında söylediğimiz gibi film ilk intibanın aksine aslında son derece dengesiz yapımın baş karakteri tam bir ‘kaybeden’; gelin ve diğer nedimeler de son derece renkli kişilikler. Bu karakterlerin perdeye yansımasında da Wiig’in etkili senaryosu kadar aktör ve (çoğunlukla) aktrislerin payı var. Misal; bu filmdeki tuhaf nedime Megan rolüyle “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” dalında Oscar ve Altın Küre’ye aday olan Melissa McCarthy’nin kompozisyonu. Film büyük oranda Kristen Wiig’in sırtladığı bir yapımmış gibi görünse de Melissa McCarthy bulunduğu her sahnede rol çalmayı ve epey güldürmeyi beceriyor.


Bu kadar methiye düzdüğümüz filmin eksileri yok mu? Elbette var. Bir kere film böyle komedilerin önemli meziyetlerinden “akıcılık” olayını pek aşamamış ne yazık ki. 130 dakikalık yapım özellikle bazı sahnelerde bayağı sarkıyor. Mesela nişan törenindeki konuşma sahnesi uzamış da uzamış. Keza uçaktaki sahne de öyle. Filmle ilgili bir başka olumsuz nokta da en sonunda her sorunun ortadan kalkması, her şeyin çözülmesi ve tüm karakterlerin uzlaşması. Bu tür komedilerde hep olan şeydir bu, evet. Ancak film tam da bu yüzden son sahnelerinde birden diğer komedilere daha çok benziyor ve azıcık sıradanlaşıyor.


“Bridesmaids”, birtakım eksiklerine ve sarkan yönlerine rağmen elde ettiği başarıyı da, olumlu eleştirileri de hak eden bir komedi. Daha ilk sahnesinde “Bu sizin bekleyeceğiniz türde edepli bir ‘chick-flick’ değil!” diye bas bas bağıran filmin Melissa McCarthy’li son sahnesi ise saçmalık derecesinde komik.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder