27 Aralık 2011 Salı

Efsane Replikler–3 "My Preciouss!"

Baştacı ettiğimiz üçleme Yüzüklerin Efendisi'nin ana karakterlerinden Gollum'u Gollum yapan repliktir. Türkçe'ye her çeviride olduğu gibi çok düşünülüp "Kıymetlimiss" diye çevrilmiştir. Aynı repliği Bilbo da yüzüğü Gandalf'a vermeyi reddederken kullanmış, yüzüğün gücünün etkisi altına girmiştir.

26 Aralık 2011 Pazartesi

“South Park: Bigger, Longer and Uncut”

Ağustos 1997’den bu yana hayatımızda olan uzun soluklu televizyon dizisi “South Park”, hasta ruhlu bir animasyon olarak hafızalara çoktan kazındı. On altı sezondur yayınlanan ve (şimdilik) dört sezon daha süreceği kesinleşen bu psikopat çizgi dizi, aynı zamanda yayınlandığı kanal Comedy Central’ın en beğenilen ve en uzun soluklu programı. Programın yapımcı, senarist ve yönetmenleri Trey Parker ve Matt Stone zaten “South Park”tan önce de deyim yerindeyse psikopatça işler yaptıkları için takipçileri “South Park”ı görünce büyük bir sürprizle karşılaşmamıştı, pek tabii. Ama ilk görüşte şirin bir animasyonmuş gibi algılanan bir dizinin zaten gece geç saatte yayınlanması ve bilumum kan, şiddet ve açık saçık espriler içermesi birçok insan için yeterince şok edici olmuştu muhtemelen.

Mr. Garrison: What is 5 times 2? Now come on, children, don’t be shy, just give it your best shot. Yes, Clyde?
Clyde: 12?
Mr. Garrison: Okay, now let’s try to get an answer from someone who's not a complete retard.

21 Aralık 2011 Çarşamba

Dexter: “Today’s the Day”

“I am a father, a son, a serial killer…”

Not: Bu eleştiri yazısı, “Dexter”ın gidişatı hakkında önemli birtakım bilgiler içermektedir. İzlemeyenlerin okumaması önerilir.

Evet, en sevilen seri katil “Dexter”ın altıncı sezonu geçtiğimiz gün yayınlanan final bölümüyle son buldu. Son bölüm “This is the Way the World Ends”in en ilginç tarafı, belki de tıpkı dördüncü sezonun son bölümü “The Getaway” gibi sağ gösterip sol vurmasıydı. Yani biz her şeyi açıklığa kavuşturan bir sezon finali izleyeceğimizi beklerken son sahneyle ters köşe yapıp ağzımızı açık bırakan bir final izledik bu bölümde.

18 Aralık 2011 Pazar

Efsane Replikler–2 "O Captain, My Captain!"

Ölü Ozanlar Derneği'nde sona doğru yaklaşılırken, Mr. Keating okuldan ayrılmak durumunda kalınca, öğrencilerin teker teker sıraların üzerine çıkıp, Mr. Keating'in normalde kendisine seslenilmesini istediği şekilde "O Captain! My Captain!" diyerek veda ettikleri sahneyle akıllara kazınan repliktir.

17 Aralık 2011 Cumartesi

Efsane Replikler – 1 “This is Sparta!”

Frank Miller’ın aynı adlı çizgi romanından uyarlanan “300”, çizgi roman estetiğini beyaz perdeye en başarılı biçimde aktaran yönetmenlerden birinin, Zack Snyder’ın imzasını taşıyordu. Gişede de yapımcılarının yüzünü güldüren ve genel olarak çok da kötü eleştiriler almayan filmde aslında bayağı etkileyici replik vardı olmasına, fakat en etkileyici (Ve filmden sonra en çok konuşulan) sahne, bahsi geçen replikle hatırlanan sahneydi.

14 Aralık 2011 Çarşamba

Şeytan'ın Fısıldadıkları

"Aforizma edebiyatın salçasıdır, sadece aforizma yersen kusarsın. Al bunları çal dünyanın üzerine-işte şimdi afiyetler yiyebilirim."


Montaigne, Denemeler'inde her şey üzerine birkaç söz söylemiştir ama erdemden, dürüstlükten, onurdan yola çıkmıştır. Emre Yılmaz ise Şeytan ile konuşmalarında aylaklıktan, yalandan, şehvetten, amaçsızlıktan yola çıkmış, okuyanı da her seferinde "Adam haklı" dedirterek zaman zaman yoldan çıkartmıştır.

Aforizmalarını Şeytan'la diyaloglar halinde bize sunan Emre Yılmaz, 1960 doğumlu, Robert Lisesi mezunu, İtalya ve Amerika'da okuduktan sonra 1996 yılında ilk kitabı "Genç Bir İşadamına"yı yayımlamıştır.

11 Aralık 2011 Pazar

“The Faculty”

Robert Rodriguez’in filmografisine baktığımızda, kendisinin epey garip bir yönetmenlik anlayışının olduğunu görüyoruz: Son derece iyi çizgi roman uyarlamalarından (“Sin City”), 60’lı ve 70’li yılların sinemasına saygı duruşunda bulunan ‘retro’ filmlere (“Planet Terror” ve “Machete”); Kendisini üne kavuşturup genel anlamda beğenilen El Mariachi üçlemesinden (“El Mariachi”, “Desperado”, “Once Upon a Time in Mexico”), artık suyu çıkan ve beğenilmeyen, fakat kendisinin çekmekte nedense ısrarcı olduğu “Spy Kids” serisine kadar birçok değişik tarzda ve türde film var bu filmografide. Yine de eleştirilere kulak asmayıp ne çekmek istiyorsa onu çeken Rodriguez, “Desperado” ile yakaladığı büyük çıkışın ardından çektiği “From Dusk Till Dawn” ile (Ki filmin senaryosunu yazan kadim dostu Quentin Tarantino, aynı zamanda filmde rol alarak yönetmene eşlik etmişti) sabun köpüğü B filmlerine olan hayranlığını fark etmemizi sağlamıştı. Yönetmen, “From Dusk Till Dawn”dan iki yıl sonra, 1998’de ise “The Faculty” ile karşımıza çıktı.