
Gil Kenan’ın yönettiği ve hareket yakalama tekniği (“Motion
Capture”) ile çekilen “Monster House”un konusu şöyle: Banliyöde yaşayan on iki
yaşındaki DJ (Mitchel Musso), teleskobuyla gözetlediği (Çok mu tanıdık geldi?) yolun
karşısındaki evde bazı tuhaflıklar olduğunu keşfeder. Evin yaşlı sahibi
Nebbercracker (Steve Buscemi), yıkık dökük evinin sınırları içerisine giren
çocuklara korkunç davranmakta, üstelik çocukların eşyalarını alıp
parçalamaktadır. Ailesi Cadılar Bayramı arefesi bir toplantı için şehirden
ayrılır ve DJ’i evde ona bakıcılık etmesi gereken, punk rock dinleyen, dağınık
ve çelimsiz ergen Elizabeth’le (Maggie Gyllenhaal) bırakır. Ailesi gittikten sonra tombul ve saf
arkadaşı Chowder’ı (Sam Lerner) basketbol oynamaya çağıran DJ, top
Nebbercracker’ın bahçesine kaçınca eve yaklaşmaya yeltenir. DJ’i görüp onun
üstüne yürüyen ihtiyar Nebbercracker aniden rahatsızlanınca hastaneye
kaldırılır. Nebbercracker’ın ölümüne sebep olduğunu düşünen DJ ve Chowder’ın
evde bir gariplik olduğunu sezmeleri ve asıl korkutucu olanın Nebbercracker
olmadığını fark etmeleri ise uzun sürmeyecektir…

Gösterime girdiği dönemde pek tutmamış bir film olsa da
“Monster House” seksenler ve doksanlarda genç olmuş kuşağı hoşnut edebilecek
bir yapım. Hatta küçükler için uygun olmadığını, yer yer ürkütücü olabileceğini
dahi söyleyebiliriz (Zaten film gösterime girdiğinde “PG-13” damgasını yemiş, yani 13
yaşından küçükler kendi başlarına filmi izleyememişler). Yine de, bir takım
eksik ve gediklerine ve ilk yarıya göre düşük bir tempoda seyreden ve merak
unsurunu azaltan ikinci yarısına karşın zevkle izlenebilecek bir animasyon
kendisi.
Bilmiyorum, o canavar kadın dediklerine de acidim ben.
YanıtlaSil