15 Şubat 2012 Çarşamba

Efsane Albümler-1 : American Idiot

Amerika'lı punk-rock grubu Green Day'in başyapıt haline gelen yedinci stüdyo albümleri American Idiot 2004'te piyasaya sürüldü, çalışmalarına grubun "Cigarettes and Valentines" adlı albüm kayıtlarının çalınması sonrasında başlandı. Stüdyodaki sıkıntılı bir günde grubun basçısı Mike Dirnt 30 saniyelik bir şarkı yazmaya karar verdi, sonra baterist Tre Cool üzerine 30 saniyelik bir parça ekledi ve grup üyelerinin yaptığı eklemelerle bu "punk-rock opera"nın temeli atılmış oldu. Albüm tüm dünyada 15 milyon kopyadan fazla satarak gruba 2000 yılında çıkardıkları Warning'ten sonra muhteşem bir dönüş sağladı.




Albüm, 2009'da Broadway'de müzikale dönüştürüldü ve grubun önadamı Billie Joe Armstrong müzikalde Saint Jimmy rolünü üstlendi; ayrıca 2013'te müzikali de yöneten Michael Mayer ve Tom Hanks'in sahibi olduğu yapımcı şirket tarafından beyaz perdeye aktarılacak filmde de oynayacak. Başrol için Billie Joe'nun Robert Pattinson'ı önermesi büyük bir hayal kırıklığı.

Peki Green Day şimdi ne yapıyor? Billie Joe Armstrong bugün yeni albüm için stüdyoya girdiklerini ve kayda başladıklarını takipçilerine duyurdu; bu taze haber beni bir yandan sevindirirken bir yandan da önceki albüm gibi olacaksa olmasın dedirtti. Zira grubun son albümü 21st Century Breakdown, American Idiot'un hem sözler hem de müzik olarak yakaladığı seviyeye ulaşamamıştı, dinlemeye değer ancak birkaç şarkı vardı.



Albümün anlattığı hikayeyi şarkılar üzerinden giderek özetleyecek olursak:

American Idiot: Düzene ve aynılaşmaya karşı bir başkaldırı niteliğinde olan hikayeye giriş şarkısı. Kaosa davet ederken haklı gerekçeler sunuyor:
"Welcome to a new kind of tension,
All across the alienation
where everything isn't meant to be okay"



Jesus of Suburbia: JOS'un bize kendini tanıttığı şarkı. "Can you hear the sound of Hysteria?" diyordu American Idiot'ta. Burada bize nasıl histerik olduğunu anlatıyor.
"I'm the son of rage and love, Jesus of Suburbia"
Sonra şehrinden, insanlardan nefret ettiğini ve onlar umursamadığı için hiçbir şey umursamadığını söylüyor(City of Damned, I Don't Care).
Bir arayış, tanımlama ihtiyacı içersindedir: "Oh therapy, can you please fill the void? Am I retarded or am I just overjoyed?" (Dearly Beloved)
"I lost my faith to this, this town that don't exist
So I run, I run away to the light of masochists." (Tales of Another Broken Home)
Ve sonunda şehirden ayrılmaya karar verir.

Holiday: Jos artık kendini rahatlamış hissediyordur, özgürlük ve sokaklarda olma hissi, direniş içersinde olması özgüven kazanmasını sağlamıştır.
"Zieg heil to the president gasman
Bombs away is your punishment
Pulverize The Eiffel Towers
Who criticise your government?"

Boulevard of the Broken Dreams: Sokaklarda yalnız başına olmanın büyüsü kaybolmuştur, yalnız olmak bir sorundur artık, son bulmasını diler:
"Sometimes I wish someone out there will find me 'til then I walk alone"


Are We The Waiting?: Beklemekten usanmış ve kendini inkara giden bi Jos vardır artık karşımızda.
"Are we we are the waiting unknown?
The rage and love, the story of my life,
The Jesus of Suburbia is a lie."

St. Jimmy: Kimi Jos'un St. Jimmy adıyla karakter bölünmesi yaşadığını iddia etse de grup Jos'un sokaklarda tanıştığı bir karakter olduğunu söylüyorlar, müzikalde olduğu gibi. St. Jimmy'nin kendini tanıttığı şarkıdır bu.
"I'm the patron saint of the denial with an angel face and a taste for suicidal"




Give Me A Novacaine: Jos'un uyuşturucuyla tanışması, acıdan St. Jimmy aracılığıyla sıyrılışı.
"Out of body and out of mind
Kiss the demons out of my dreams"

She's a Rebel: Jos'un Whatsername'e ilk görüşte aşkı.
"She sings the revolution the dawning of our lives
She brings this liberation that I just can't define"

Extraordinary Girl: Jos'un Whatsername'e karşı olan cesaretsizliğini anlatan şarkısı. Birliktelikleri yolunda gitmemektedir.
"She's an extraordinary girl in an ordinary world
and she can't seem to get away"



Letterbomb: Whatsername'in Jos'u terkederken bıraktığı mektupta şöyle der:
" You're not the Jesus of Suburbia
The St. Jimmy is a figment of your fathers rage and your mothers love."
Jos yine yalnız kalmıştır.

Wake Me Up When September Ends: Jos Whatsername'i kaybetmiş, yalnız kalmıştır, melankoli içindedir. Fakat bu şarkı hikayeden çok Billie Joe'nun yıllar önce ölen babasına itafen yazdığı bir şarkı olarak bilinir.

Homecoming: Jos St. Jimmy'yi Jimmy olarak geride bırakır, yine sadece Jos olmuştur.
"Jimmy died today
He blew his brains out into the bay in the state of mind
in my own private suicide"       (The Death of St. Jimmy)

"His life on the line with anxiety now"Jos burada yapamadığını kabul eder ve eve dönmeye karar verir.(We're Coming Home Again) Fakat geride bıraktıklarını unutamaz:
"Nobody likes you
Everyone left you
They're all out without you havin' fun"


Whatsername: "I must confess, the regrets are useless" yaptıkları için pişman olan Jos'un yapacak bir şeyi kalmamıştır, hatırlayabildiği kadarıyla yetinmeye çalışır.
"Forgetting you, but not the time"

Evet, American Idiot bir "gittim ve döndüm" hikayesi ; teşviklediği kaos, gitme isteği, başkaldırı, sistem eleştirisi... lisede bu albümü baştacı yapmamı sağlamıştı. Velhasıl, American Idiot benim için her daim efsane olacak albümlerin başında gelir.
Bu arada 17 Şubat'ta önadam Billie Joe 40 yaşına basıyor, iyi ki var! Son olarak, bu da albümdeki favori şarkım Jesus of Suburbia'nın sağlam bir canlı performansı:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder