12 Mayıs 2012 Cumartesi

Efsane Replikler 18 – “Anyone can cook!”


Not: Bu yazı, filmden önemli bir monolog içermektedir. Filmi izlemeyenlerin okumaması önerilir.

Disney-Pixar harikası “Ratatouille”, animasyon seven/sevmeyen küçük/büyük herkesin bir şeyler bulabileceği, ziyadesiyle etkileyici ve ‘lezzetli’ bir film. Hollywood’un son yıllarda gördüğü en yetenekli sinemacılardan birinin, Brad Bird’ün (Kendisi bir başka Disney-Pixar harikasının, “The Incredibles”ın da yönetmeni) yazıp yönettiği bu Oscar ödüllü film, gurme bir fare olan Remy’nin (Patton Oswalt) Paris’teki şık bir restoranda çöpçü olarak çalışan Linguini’yi (Lou Romano) ünlü bir şefe dönüştürme öyküsünü anlatıyor. 

Yukarıda bahsi geçen restoran, ‘Gusteau’s’, ünlü Fransız şef August Gusteau’nun (Brad Garrett) ölmeden önce işlettiği bir restoran fakat Gusteau ölünce başa Şef Skinner (Ian Holm) geçiyor. Yıllar önce acımasız eleştirmen Anton Ego (Peter O’Toole) tarafından yazılmış kötü bir eleştiri yazısı yüzünden itibarını kaybeden restoran, Remy sayesinde yine müşteri kazanmaya başlıyor. Repliği ise filmde birçok karakterin ağzından çok kez duyuyoruz; kendisi Şef Gusteau’nun yazdığı bir kitabın ismi ve aynı zamanda Gusteau’nun ilkesi. Fakat bu ilke, ilk okunduğunda akla gelenden bir nebze farklı bir anlam taşıyor ki, onu da en iyi filmin sonunda deneyimli aktör Peter O’Toole’un seslendirdiği eleştirmen Anton Ego’nun ağzından duyuyoruz:

“In many ways, the work of a critic is easy. We risk very little yet enjoy a position over those who offer up their work and their selves to our judgment. We thrive on negative criticism, which is fun to write and to read. But the bitter truth we critics must face, is that in the grand scheme of things, the average piece of junk is probably more meaningful than our criticism designating it so. But there are times when a critic truly risks something, and that is in the discovery and defense of the new. The world is often unkind to new talent, new creations, the new needs friends. Last night, I experienced something new, an extraordinary meal from a singularly unexpected source. To say that both the meal and its maker have challenged my preconceptions about fine cooking is a gross understatement. They have rocked me to my core. In the past, I have made no secret of my disdain for Chef Gusteau’s famous motto: “Anyone can cook”. But I realize, only now do I truly understand what he meant. Not everyone can become a great artist, but a great artist can come from anywhere. It is difficult to imagine more humble origins than those of the genius now cooking at Gusteau’s, who is, in this critic's opinion, nothing less than the finest chef in France. I will be returning to Gusteau’s soon, hungry for more”. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder