Şimdi, öncelikle şunu söylemek lazım; her ne kadar
sinemada izlemiş olsak da tek kişilik bir gösteriyi eleştirmek kolay değil.
Zira yazının bir süre sonra “Şurası komikti, o espri de komikti, ama öbür
esprisi bence komik değildi…” benzeri cümlelerle sürdürüleceği gün gibi ortada.
Cem Yılmaz sevdiğimiz bir komedyen, yazar ve oyuncu.
Yönetmen olarak da hiç fena işler çıkarmadı. Özellikle “G. O. R. A.” ve
“Hokkabaz” gerçekten iyi filmlerdir örneğin. Kendisi hakkında ne “Hiç komik
değil ki ya!” diyenlerdeniz, ne de ağzından ne çıksa gülmeye çalışanlardanız.
Rol aldığı son film “Magnifica Presenza”yı henüz izlemedik, ama Ferzan
Özpetek’in kanatları altında yine iyi bir performans ortaya koyduğunu tahmin
ediyoruz.
Sırf bu sebeplerden bile bir sonraki Cem Yılmaz projesini
merakla bekliyorduk. Yılmaz çok izlenen bir fragmanla ne olduğunu bize anlatana
dek “İsimsiz Cem Yılmaz Projesi” olarak anılan projenin, komedyenin son
gösterisi olacağını ise kimse tahmin etmemişti bittabi. Sahnelendiği ilk günden
bu yana kapalı gişe oynayan gösteriyi gidip izleyenlerden “Klasik Cem Yılmaz
gösterisi” şeklinde cümleleri duyuyorduk, ancak Yılmaz’ın böyle bir şey yapması
kendisinden yeni bir film bekleyen hayranlarını şaşırttı.
Şunu da belirtmek gerek; kendi adıma, Yılmaz’ın bu
eyleminin ardında evvela maddi sebepler olduğunu tahmin ediyorum. Az önce
belirttiğimiz hayran kitlesi onun daha çok kişiye ulaşabilmesini bir neden
olarak ortaya sunmaya çalışadursun, Yılmaz zaten bir önceki gösterisi
“CMYLMZ”yi DVD formatında piyasaya sürerek daha çok kişiye ulaşabilmişti, o
yüzden böyle bir neden söz konusu olamaz. Gösteriyi sinemada izlemek başka bir
bahaneyse de, en azından bana uygun bir bahane olmadığını kabul etmeliyim. Zira
Yılmaz “Ulan pezev – “ dediği anda “Ahahaha!” diye gülmeye başlayan bir kesimle
aynı salonda gösteri izlemek de “CM101MMXI Fundamentals”ın insanın gözündeki
değerini düşürmeye yetiyor.
“CM101MMXI Fundamentals” kesinlikle bir “CMYLMZ”
yahut “Bir Tat Bir Doku” değil. Özellikle çıtayı yok yukarılara taşıyan
“CMYLMZ” kadar komik olmasını beklemek zaten abes olur. Hem Cem Yılmaz bu
gösteride de “CMYLMZ” ile benzer bir seyirde ilerliyor; ağabeyi Can Yılmaz’dan
bahsediyor, Türk insanıyla ilgili tespitlerini paylaşıyor, kadın-erkek
ilişkilerini irdeliyor ve tabii ki başına gelen komik olayları anlatıyor. Bütün
bu saydıklarımı da iki buçuk saate yakın bir süreye yayıyor ve gelen
eleştirilerin geneline bakılırsa büyük bir kesmi yine memnun etmiş gibi
görünüyor.
Ancak belirli bir kesmi memnun etmediği kesin. Mesela
şahsen rahatsız olduğum noktalardan biri, Yılmaz’ın ağzından çıkan bazı
esprilerin ‘Cem Yılmaz esprisi’nden ziyade bir arkadaşınızın yaptığı, birkaç
dakika içinde unutulabilecek ‘iyi ama sıradan espriler’e benzemesi. Genel
olarak Cem Yılmaz’ın esprilerinin, kendisinin inanılmaz gözlem ve taklit
yeteneklerinin ürünleri olması nedeniyle bu kadar sevildiğini düşünüyorum. O
nedenle bu gösteride duyduğumuz “Hi
guys!” ya da “… Into the middle!” gibi cümlelerin “CMYLMZ”deki efsane
“Orgeneral!” yahut, ne bilelim, “Hasta ziyareti” muhabbetleriyle
karşılaştırılamayacak kadar sıradan, veya az önce de söylediğim üzere ‘iyi ama
sıradan’ espriler olduğunu görebilmek için, “Cem Yılmaz’ın söylediği her şey
komiktir, tamam mı!?” düsturundan vazgeçip biraz düşünmek gerek.
Rahatsız eden bir diğer noktaysa komedyenin bazı
esprileri fazla uzatması. Tamam, kabul; muayyen günündeki kadın ya da geceleri
uyumayıp mesaj atan er kişi birçoğumuza göre ilk etapta komik olabilir, ama bunu
ikinci, hatta üçüncü kez duymak bir yerde sıkılmanıza ve “Eeh!” demenize sebep
oluyor (Sahi, ilk paragrafta ne demiştik?).
Şunu görmüş olduk ki, Cem Yılmaz’ın performansı
düşmüş. Bunu kendisinin artık bir aile babası olmasına mı bağlarız, başka bir
şeye mi, bilinmez. Ancak şunu da biliyoruz ki, her ne kadar kendisinin en kötü
gösterisi de olsa, “CM101MMXI Fundamentals”da en az birkaç kez kahkaha
atacağınız denli komik şeyler de anlatıyor Yılmaz. O yüzden hala izlemediyseniz
bir kulak verin deriz.